Hamilelikte Psikoloji

Hamilelik Sürecinde Psikoloji

Hamilelik dönemi, fizyolojik değişimlere paralel olarak psikolojik değişimlerin de olduğu ve çoğu zıt duyguların bir arada yaşandığı bir süreçtir. Bu durum her anne adayında farklı olduğu gibi süresi de kişiden kişiye göre değişmektedir. Uzmanlara göre bu sürecin nasıl geçirileceği ve yaşanacak psikolojik etki, anne adayının anneliğe duygusal olarak ne kadar hazır olduğu ile ilişkilidir. Hamilelik süresinde ve sonrasında yaşanabilecek psikolojik etkiyi sağlıkla yönetebilmek için anne adayının olası duygu ve davranış değişimlerinin, anne adayı ve çevresi tarafından bilinmesi önemlidir. Bu dönemde yaşanılan duygu değişimlerinin son derece normal olduğu uzmanlar tarafından belirtilmektedir. Anne adayının, yaşadığı psikolojik değişimlerin bir kısmı fizyolojik değişkenliklerine bağlı olmasının yanı sıra kişisel yaşantısına da bağlıdır. Yaşanan sürecin bedenen ve ruhsal değişimlerinin doğallığını kabul edip, anne adayının kendini keşfetmesi için ideal bir dönemdir. Anne adaylarının kaygı ve korkularını eşleri ile paylaşarak karşı taraftan alacakları destek ile bu sorumluluğu birlikte yürütmeleri gerekmektedir. Anne adayının ruhsal değişimleri 2-3 haftadan uzun sürmesi hâlinde psikolojik destek alınması önerilmektedir.

Hamileliğin ilk üç ayında birçok anne adayında, hormonal değişikliklere bağlı olarak iştahsızlık, mide bulantısı, uyuma isteği gözlenmektedir. Aynı zamanda duygusal değişimler de daha yoğun yaşanmaktadır. İkinci üç ay ile birlikte yaşanan şikâyetler büyük ölçüde azalırken, bebeğin gelişimi ve hareketlerinin hissedilmesiyle anne adayı bebeği ile daha çok ilişki kurar. Bu dönem stresin azaldığı, anne adayının anneliğe dair sorumluluk bilincini artırdığı bir dönemdir. Bebeğin sağlığı, gelişimi ve bakımına dair kaygıların ve planların daha yoğun olduğu bu dönemde hamileliğe uyumun da en fazla olduğu dönem olarak kabul edilmektedir.

Hamilelik süresinde yaşanacak fizyolojik ve psikolojik değişimler anne adayını etkilemesiyle birlikte bebeğinin sağlığını ve gelişimini de etkilemektedir. Uzmanlar, kaygı ve üzüntü ile salgılanan hormonların bebeği etkilediğini belirtmektedirler. Stres hormonları hamilelik sürecinde yüksek tansiyon ve diyabet açısından risk oluşturabileceği gibi düzensiz beslenme, uyku bozuklukları, alkol ve sigara kullanımı etmenler de bu sürece ciddi risk oluşturan diğer etmenlerdir.

Bebeklerin duygu durumlarının anne adayının psikolojisi ile yakından ilişkili olduğunu belirten uzmanlar, bu dönemde anne adayının pozitif düşünme ve kabullenmesi ile birlikte rahat bir hamilelik süreci geçirebileceğini ve bebeğin sağlıklı gelişimi açısından bu etmenlerin ilişkili olduğunu belirtmektedirler. Aynı zamanda yaşanılan olumsuzluklar, stres ve kaygılar ile anne adayının tek başına mücadele etmemesi, bu durumu eşi ve çevresindeki yakınları ile paylaşarak destek alması anne adayının olası ruhsal değişimlerine yardım olabileceği yönünde önerilmektedir.

Hamilelik sürecinin son aylarına doğru doğum öncesi ve sonrasında anne adayının ve bebeğin ihtiyaçları için bir liste hazırlamak, doğumun yaklaştığı haftaları anne ve baba adayının daha rahat ve stressiz geçirebilmeleri adına oldukça önemlidir. Erken doğum ihtimali olan anne adayları için doğum çantasının 25. haftada hazırlanması önerilirken, genel olarak 32. haftada hazırlanması önerilmektedir. İhtiyaç listesinin belirlenmesinin ardından, ihtiyaçlarınız doğrultusunda tercih edeceğiniz bir anne – bebek bakım çantası doğum sonrası malzeme erişim sürecinizi kolaylaştıracaktır. Hazırlayacağınız bakım çantasını rahat ulaşabileceğiniz bir alanda saklamanız, doğum öncesindeki olası panik ve stres durumunun yaşanmaması için oldukça önemlidir.

Referanslar:

Wee Baby (weebaby.com.tr)| Hamilelikte Meydana Gelen Ruhsal Değişimler Nelerdir?

Wee Baby (weebaby.com.tr) | Hamilelik Döneminde Annenin Psikolojik Durumu Bebeğin Gelişimini Nasıl Etkiler?

Acıbadem Hastanesi (acibadem.com.tr) | Hamilelikte Yaşanabilecek Psikolojik Değişimler

Central Hospital (centralhospital.com)| Hamilelik Döneminde Anne Adayının Psikolojisi